bugün

entry'ler (68)

sistemleri sorgulamak

Tabii bir de bu başlıkla ilgili kısa bir yargı belirtme gereği de vardır.

insanı boşluğa ve negatife sürükleyen eylemdir efenim.

ateistler allah a inanmıyorsa neye karşılar ki

ilginç bir akıl yürütmedir. Hümanistler ırkçılığın olmaması gerektiğine inanıyorsa neye karşılar ki demek gibidir.

Ateistler hiç bir şeye karşı değillerdir oysa ki. Ateist olmak 3996 tanrıya inanmamaktır. Teist olmak(bir dine mensup olmak) 3995 tanrıya inanmamaktır. Nasıl herkes 3995 tanesine inanmamayı seçtiyse ateist kişi 3996 tanesine inanmamayı seçmiştir, bu kadar basit.

Edit: Eksi oylar gelmeye başlamış, vovovov radikal müslüman sakin ol, ikimiz de aynı taraftayız. Şimdi sakince o klavyeyi yere bırakabilirsin :)

sistemleri sorgulamak

Sorguladıkça insana kafayı yedirtecek eylemdir. Hani derler ya, cehalet mutluluktur diye. Ben bu kadar doğru bir laf görmedim. Tamam canım kardeşin sorgulayın ama bi süre boşluğa düşüp ''lan ne bok yemeye gelmişiz o zaman bu dünyaya'' demeniz doğal olacaktır.

Ya şimdi ben düşünüyorum da. Ulan insan bi an ışık yanıp her şeyi fark edince anlıyo. Olum yemişler lan bizi. Bizden bi görüşü benimseyip onun için savaşmamızı istemişler. Biz de sistem işlesin diye, tıkırında devam etsin diye canla başla çalışmışız. Her yönden ayırmışlar bizi, türbancı-makyajcı demişler, beşiktaşlı-galatasaraylı demişler, kürt-türk, sunni-alevi aklına ne gelirse. Olum bildiğin fark etmeyelim, biz uyurken sistem devam etsin diye her boku yapmışlar. Zamanında sergilenen romadaki gladyatör savaşları yerine daha medeni olan stadyumlu sporları koymuşlar. Evde boş oturup düşünmeyelim, olayı çakmayalım diye televizyonu, bilgisayarı koymuşlar önümüze. içimizi doldurmuşlar da doldurmuşlar yalanla. Şimdi söyle bana be kardeşim, insan bi an fark ettikten sonra nasıl boşluğa düşmesin?

Ya ben içimi kusucam bu entrye kararlıyım. Arkadaş şehir dediğin nedir bi kere ya? insan kümesi değil de ne? Emeğimizden, iş gücümüzden daha rahat ve uğraşmadan faydalanmak için bildiğin bizi belli yerlere toplamışlar olay bu. Bize verdikleri kırıntılarla yetinip şükür etmemizi istiyolar. Hepimiz birbirimizin aynısıyız amk. Hepimiz seri üretim mamulleriyiz, devlet daha fazla iş gücü ve emek istiyor daha fazla üretiliyoruz. Böylece yukardaki çıkar sahipleri sırtımızdan daha fazla geçiniyorlar. Şöyle bi düşünün. Hepimiz karakterlerimizin farklı olduğunu sanıyoruz di mi? Olum yalan lan yok öyle bişey. En fazla A sürümünün 172375812395''6''. insanısındır. Tek farkın o 6 işte. Bak şimdi, senin karakterin %20sini toplum belirler tamam mı? %20sini de gelenek, görenek ve kültür belirler. %10 civarını kanunlar belirler. %35ini televizyon ve diğer kitle iletişim ''silahları'' belirler. %10unu yakın çevren ve ailen belirler. Sana ne kalır biliyor musun? %5. işte biz bütün hayatımız boyunca bu %5 içerisinde fark yaratmak için çırpınır dururuz. Kabul edelim aciz bi uğraş.

Bazı arkadaşlar kızacak şimdi bana bu yazımdan sonra. Şükretmeyi bilmiyorsun diyecekler. Arkadaşlar benim derdim sizinle değil, sistemle, şimdiden söylemiş olayım sakin olun. Böyle insanlara da üzülüyorum, o kadar iyi beyinleri yıkanıyor ki herifler kendilerini sömüren sistemi canlarıyla başlarıyla savunuyorlar. Arkadaşlar bi durun etrafınıza bakın ya. Her konuda yiyolar olum bizi. En basitinden. Muhalefet iktidarı, iktidar muhalefeti suçlamamızı ve bu konularda kafa yormamızı istemiyo. Ama kimse devlet kuramı hakkında kafa yormamızı istemiyo. Niye? Hepsinin ortak çıkar paydası çünkü. Biz de napıyoruz mal gibi yok A partisi iyi yok B partisi iyi birbirimizi yiyoruz. işte bu noktada onlar kazanıyo, sistem kazanıyo yani hacı. Bizle nasıl mücadele edeceklerini biliyorlar biz birbirimize girmeye başladığmızda. Böylece hiç bozmadan tiyatro oyunlarını oynamaya devam ediyorlar.

Bakın arkadaşlar bana kızacaksınız biliyorum ama söyleyeceğim yine de. Abi din, milliyet, güven ve sadakat denen şeyler içi doldurma şeylerdir. Hayat boyu bunlardan hayır beklerseniz yanlış ederseniz. Olum bak dini tartışmıcam ama milliyetçilik için, ırk için adam öldürmek nedir lan? Olum bin yıllar önce bi mal çıkmış aha bu sınırlar bizim, biz şu ırkız biz farklıyız demiş, diğerleri de onu takip etmiş, siz de hala mal gibi bu ilkel şey için kavga ediyosunuz. Yok efendim ben türküm sen türksün. Lan sığır, türkü kürdü mü kaldı? Senin sülaleye 3 asır lazlar girdi yandan 5 asır kürtler girdi haberin yok. Bi de asil kan diye bir şey saçmalıyorlar. Asil kan falan olmaz hadi lan ordan. Ben de severim milletimi ama severim olum ırkçılık nedir kafayı mı yediniz lan siz? Olum size de kızmıyorum, bu çok normal çünkü devlet böyle düşünmeniz için yıllarca uğraştı. Bize ulusal kahramanlar biçti, objektiflikten uzak bi şekilde tanıttı onları, sonra dedi ki milliyetçi olacaksın. Biz de olduk tabi mal gibi, ufak çocuğuz olum ne anlarız sorgulamaktan. Sonra küçükken bu kabul ettiğimiz gerçekleri ileride en büyük gerçekler gibi savunmaya devam ettik. Olay tamamen bu. insanların çizdiği sınırlarda, rastgele şansınıza herhangi bir ülkede dünyaya geldiniz diye insan vurmanız, aşağılamanız, tamamen gülünç arkadaşlar. Lütfen kendinize gelin. Sınırlar, milliyetler tamamen insan elinden çıkmış saçmalıklar. Bunları kullanıyorlar. Düşünsenize din yok, milliyet yok. O zaman liderler insanların hangi tarafını sömürecek? Hangi yoldan çatıştırıp, hangi yoldan dize getirecek? Yukarıdakilere kat kat kazandıran bu sistem dinsiz milliyetsiz çöker arkadaşlar. O yüzden canınızla başınızla bu sistemi savunmanız isteniyor.

Şimdi gelelim işçiliğe. Arkadaşlar işçilik nedir biliyor musunuz? Sözleşmeli köleliktir. Nakit bir ücret ile ömrünüz boyunca bir şeyi yapmak yerine hayatınız belirli bi dönemi için belirli bi taksitli para karşılığında bir şeyi yapacağınızı kabul edersiniz. Karga değil de kuzgun anlayacağın. Hatta çok konuşup ''e bu kölelik ne anladım ben bu işten şimdi'' deme diye de bi iki hak verirler sana. Yanlış anlaşılmasın işçi derken illa madenci, çiftçi falan olmana gerek yok. Tezgahtar, sekreter, müdürler. Aklınıza ne gelirse. Olay tamamen şu, sen bi üssüne kendi kazandığın paranın 10 katını kazandırırsın. Senin üssün de onun üstündekine 10 katı para kazandırır. Böylece en yukarıdaki adam paraların içinde boğulana kadar bu kat sürekli artar. Ve işin ilginci, örneğin patronuna ayda 50.000 kazandırıp 1000 lira alan gariban gerçekten para kazanıyorum sanır. Arkadaşlar biraz yüksekten bakıp, büyük resme baktığınızda göreceksiniz ki, halbuki siz A kişisinden maaş alıp A kişisinin mağazasına veya marketine gidip orada para harcıyorsun. Aslında o A kişisi hiç para kaybetmedi, sadece emeğini ve iş gücünü kazandı. Bu sistem tamamen bi ilizyon arkadaşlar görebilen için maalesef, para dedikleri şey de köle olduğunuzu anlamayın diye size ödenen ''temsili'' olarak sizin olan mal varlığı. Ne yazık ki sistemde ne kadar yükselirseniz yükselin hala bir üstünüz varsa size haksızlık yapılıyor demektir. Biliyorum içinizde kendinizi avutanlarınız var. Ben iyi yaşıyorum, gariban değilim diyor. Hepimiz garibanız beyler. Bize yanılsamalı bir şekilde servet görünümlü kırıntılar verip, eğer o kırıntılara biat etmezsek çok şey kaybediceğimize inandırıyorlar. Abi işin kötüsü hangimiz daha faydalı, daha iyi köle olacağız diye yarışıyoruz. Kölelikte öne geçmek için sınavlara giriyoruz, çırpınıyoruz.

Hacı ne kadar yüksek olursan ol, lütfen bi en yukardakini düşünür müsün? Sence o adam nabıyodur lan? Olum aranızda çağ farkı var farkında mısın? Sen kendini avutuyosun ya hani, çok şükür çok şeyim var, sağlık hizmetim bile var diye. Adam yukarda ölümsüzlüğü bile bulmuş olabilir. Sen hala hatalı ameliyatlarla uğraş. Bize şükretmeyi öğretiyorlar, kesinlikle şükretmemizi istiyorlar. Çünkü eğer şükredersek onlar için tehlike olmaktan çıkarız, fazlasını ve eşitliği isteyen adamı hiç bir sistem barındırmaz. Bi çok şey için kavga ettik değil mi? En basitinden sosyalizm-liberalizm son yüzyılın en büyük kavgasıdır. Bu neyin kavgası biliyo musun hacı, bu ''en yukarıdaki adama hangi sistemle rahatlığı sağlayacağız''ın kavgasıdır. işin ilginci bu kavgayla uyutuluruz biz, hiç gocunmayız da.

Arkadaşlar etrafınıza bakın, sürekli panik içinde, acele içinde yapılmaya çalışan şeyler var. Koca bi sistemin çarkları insanların acelesiyle dönüyor. Herkes ''en yukarıdakine nasıl daha fazla kazandırabilirim?''in derdinde, hiç farkında olmasa da. Şimdi bana diyeceksin, iyi güzel tespit etmişsin de biz napacağız? işin ilginç kısmı burada başlar arkadaşlar. Bu sistemi kim olduğu meçhul birileri kurdu doğrudur, ama onu savunan bizden başkası değil. Şu an sömürülüyorsak biz istediğimiz için sömürülüyoruz arkadaşlar. Alış-veriş saçmalığı, hava atma tutkusu, eğlence sektörünün absürtlükleri içinde uyutuluyoruz, koca bir ilizyonun içindeyiz. Perdeyi kaldırmak bizim elimizde ama korkuyoruz. ''Ya şimdi elimde olanları da kaybedersem?'' Niye korkuyoruz biliyor musunuz arkadaşlar? Çünkü gözümüzü şu dünyada açtığımızdan beri korkmak öğretildi bize. Her şeyimizi kaybedeceğimizi düşünmemizi onlar istiyorlar. Belki 20 belki de 30 kişilik bi zümre için 7 milyar insanın çalıştığını düşün. inan bana kaybedeceğinden çok kazanacağın şey olur bu eşitlik sağlanırsa.

Peki bu sistemi nasıl yeneriz? Arkadaşlar çocuklarınıza inançlarınızı, milliyetçiliğinizi ve tüm gaz gibi içinize doldurulmuş duygu ve düşüncelerinizi çocuklarınıza aşılamayarak başlayabilirsiniz mesela. Bırakın çocuk kendi düşünmeyi öğrensin, kendi sorgulasın, kendi fikirleri olsun. Ve fark etmekten korkmayın. Arkadaşlar şu an sizin düşünceleriniz sandığınız şeyler zorunlu kılınan okullarda akıllarınıza zorla tıkıştırılan şeyler. Veya ailenizin size zorla kabul ettirdiği şeyler. Bu dünyaya bir kez geliyoruz, gelin köle gibi yaşamayalım arkadaşlar.

Arkadaşlar, hepimiz için profiller çiziliyor, belirleniyor. Dinleniyoruz, izleniyoruz. Sistem bizi yutup kölesi yapmak istiyor. Sistem onun için onun sınavlarında diğer insanları ezmemizi istiyoruz. Unutmayın, ne kadar başarılı olursanız olun, bu sistemde en fazla ''kaliteli'' köle olursunuz. Ama ne olursanız olun, köle olursunuz. Size isyan çıkarın demiyorum. insan öldürün demiyorum. Aksine sevgiyi öğütlüyorum. Eğer şiddet kullanırsanız bu sistem sizi nasıl def edeceğini bilir arkadaşlar. Sistemin mücadele etmekte zorlandığı tek şey düşüncedir. Ne olursunuz düşünün. Ve bu yazdıklarımı ülkemizle sınırlı düşünmeyin. Tüm dünyada geçerli olan şeyleri yazdım. Eğer köle olmak istemiyorsanız, siz de düşünün. Ülkeler arasında sınır olmayan bir dünya düşünün. Çatışmaların olmadığı, ölümlerin olmadığı. O dünyayı kurmak bizim elimizde, o dünya parmaklarımızın ucunda. Birileri doğduğumuzdan beri ona ulaşamayacağımızı savunuyor diye onların dediklerine inanmak zorunda değiliz. Halklar ve insanlar, içlerinde ne kadar büyük bir potansiyel güç barındırdıklarını bilseler, kurtuluşumuz 1 saniye bile sürmezdi.

Tekrar söylüyorum, derdim kimseyi ayaklandırmak veya şiddete yöneltmek değil, düşünün istiyorum arkadaşlar.

Antidava notu: Herkes düşüncesinde özgürdür, yanlızca fikirlerimi belirttim.

Buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ederim. iyi akşamlar efenim.

insanın kocaman bir boşluk içinde olması

Yaklaşık bir kaç aydır yaşadığım durumdur. Gerçekten boktan bi durumdur, insanı hayata küstürür.

Bir bakarsın hiç bir şeyi siklemiyorsun, geniş bir herif oluvermişsindir. inşallah zamanla geçiyordur, yoksa nanayı yedik *

omrum tribunlerde gecti

sığır yazarlarımızdandır , allah akılı kendisine gramla ihsan etmiştir.

tayyip i sevmeyip ülkesinde internete girmek

monarşik gerizekalıların kuracağı cümlelerdir. ''Lan bu ülkenin sahibi tayyip mi e sığır?'' diye sormaktan alıkoyamaz insan kendini. böylesine saçma bir tez olamaz , ne yani tayyibe her oy vermeyen ülkeden çeksin gitsin o zaman?

gavur izmir

Yobazların şehrin baştan başa laik ve çağdaş olmasından rahatsız olarak söylemeye devam ettiği söz öbeğidir , ne mutludur ki izmir insanı onları böylesine güzel rahatsız edebilmektedir.

diriliş

Türklerin , tarihin en eski milletlerinden birinin , ateşten geçerek , kan içinde , bir daha uyumamak , benliğini unutmamak , kandırılmamak , sömürülmemek , ezilmemek , ölmemek üzere çığlık çığlığa dirilmesini anlatan şaheser. Kesinlikle okunmalı.

şu çılgın türkler

insanı kendinden geçiren mükemmel bir tarih kitabı. Bir türkün türklükle övünmesinin nedeni.

portekiz futbol federasyonundan meireles e destek

Şimdi merak ediyorum da acaba bu sefer de ''portekiz fenerasyonu'' falan mı denecek? ehehe :)

not: Beşiktaşlıyım ancak kendimi tutamadım.

en yakındaki kitabın adı

Cumhuriyet 2

tavsiye ederim , Turgut Özakman pek iyi yazmış. Tabii önce Diriliş ve Şu Çılgın Türkler'i okumanızı tavsiye ederim.

türk kelimesini duymaya bile dayanamamak

içimizde bol bol bulunur bunlar , soylarını inkar etmeyi çok severler , milli iradeyi yerden yere vurmak hoşlarına gider. Bi de hümanist ayağına yatar bunlar , marjinal olmaya çalışırlar.

Boş bir çaba içindesiniz efendim , siz ne kadar rahatsız olursanız olun türk bayrağı bu göklerde dalgalanacaktır.

kur an a bir beşer kelamı diyenler

Ne güzel derler onlar , gerçeği anlamışlardır ve yıllarca soyuna katliamlar yapan Arapların saçma dininin gerçek yüzünü görmüşlerdir. Yerun onları , öperun.

atatürk karşıtlığı

Zekilikle alakası yoktur , marjinal olmaya çalışmaktır , gereksizliktir. Koca bir gerçeği görmemektir.

how i met your mother

izlenmelidir , izlenmemesi halinde o insan toplumdan dışlanmalıdır.

şaka bir yana mükemmel dizidir efenim , tavsiyemdir.

atv nin habercilik anlayışı

Sadece atv değil , çoğu kanal bu duruma düşmüştür. Ülke tamamen dikta ediliyor resmen , sadece anayasaya koymadık bunu. Hepimiz de bi güzel izleyip hiç bir bok yapmıyoruz.

işin ilginç yanı hala bu adama gidip oy veren sığırlar var ve bundan gurur da duyuyorlar.

atatürk karşıtlığı

Bana saçma gelir , fakat herhangi birinin böyle bir fikre sahip olması oldukça normal ve olasıdır. Beraberinde bence Mustafa Kemal , dersim dışında çok büyük bir hataya imza atmamıştır. Türkçe ezan konusunda oldukça mantıklı bir şey yapmıştır , hem bu dinin evrensel olduğunu iddia etmek hem de aynı zamanda arapçadan başka hiç bir dilde okutmamak saçmalıktır , kendi içinde çelişmektir.

türban karşıtlığı

ben bir ateistim fakat şunu da söyleyebilirim ki , boştur , yanlıştır. Ne bir insanın inancına karışılabilir ne de herhangi bi kıyafetine. Asıl yobazlık o zaman yapılmış olur. Modern olacağız ayağına kimse kimseyi yerin dibine sokamaz veya onu aşağılayamaz. Kemalistlik veya laiklik -ne derseniz deyin- bu değildir. Böylesine sığ bir düşünceye hiç bir insan sahip olmamalıdır.

Tıpkı bir insanın haçla dolaşmasına karşı çıkılamayacağı gibi bu da oldukça normaldir.

kurtuluş savaşında rus yardımı

olmuş bir şeydir , fakat şöyle bir durum da vardır ki bu rus arkadaşlar babalarının hayrına yardım etmemişlerdir. Her yerden ambargo yiyen bir rejime sahip iken düşmanlarına karşı savaşan tek bir ülke vardır o zaman , normal olarak yardım etmişlerdir kendileri. Ordunun büyük ihtiyacını karşıladıkları doğrudur , lakin bunu sürekli dile getirmek halkı göz ardı etmektir , malı mülkü neyi varsa hepsini milleti için harcayan bu halka büyük bir haksızlık yapmaktır.

Ha bir de bu olayın yobaz bakış açısı vardır ; ''ortodoks yunana ortodoks rusun mermilerini salladık'' deyip savaşa , o büyük fedakarlıklara , mükemmel zekilikle hazırlanan planlara umursuzca bok atmaktır. Ayıptır , yazıktır , yapmayınız efendim.

her iranlının evinde iran halısı var mı sorunsalı

işin acısı belki de bu olay iran'da halı sektörünün gerilemesine sebep bile olmuş olabilir. Hadi bize yedirdin hiç bi numarası olmayan malı iran malı diye , o adama ne diye yediricen he?